silüet tanıtım,web tasarım,grafik tasarım

HİZMETLERİMİZ

Markalama


Markalama

Girişimciler emin adımlarla ilerlemek, yatırımlarının bir bumerang gibi geri dönmesini isterler. Markalama ile “marka” oluşturma serüvenini öğrenir, kendi marka değerinizi artırırken daha dikkatli davranabilir, rekabet avantajı sağlarsınız. Kökeni Branding olan markalama=damgalama anlamına da gelmektedir. Damgalama kelimesi çiftlik ineklerinin sahipleri tarafından özel sembollerle işaretlenmesidir malumunuz. Markalamayla aynı anlama gelmesi şaşırtmamalıdır.

Bir ürünün veya hizmetin Markalama işlemini, marka danışmanları eşliğinde “sürdürülebilir” kılabilirsiniz. Danışmanların haricinde tüketiciye mesajınızı taze fikirlerle iletecek olan reklam ajansları da bu konuyu tecrübe ettikleri için etkili çözümler sunabilmektedirler.

Günümüz kavramlarından olan dijital ajans ise klasik reklam ajansı gibi davranabilme özelliğine sahip olmakla beraber internet üzerinden web sitesi tasarımı, seo, sosyal ağlar, video animasyonlar, viral reklamlar v.b. gibi yeni nesil iletişim yöntemlerini oluşturup yönetebilme kabiliyetine sahiptir. Dünyada internet kullanıcıları toplam nüfusun %50’sinin üzerinde. Potansiyel müşterinizin markanızla nerede karşılaşacağını tam olarak kestiremezsiniz. Bu sebeple bütün mecraları düşünerek en uygun olan stratejiyi bulmalısınız.

Markalama uzun bir evredir. Biliyorsunuz ki yolculuk ne kadar uzun olursa olsun, atılan en zor adım “ilk adım” olur.

“Nasıl marka olurum?” kısmına geçmeden önce bilmemiz gereken ve genelde yanlış anlaşılan bir kavram var ki o da oluşturmaya çalışacağımız şey zaten: Marka.

Marka; gücünü sanıldığı gibi sadece kurumlardan, isimden, tv reklamdan, logodan veya bir basın ilanından almaz. Öyle olsaydı eğer “finansal açıdan güçlü kurumlar” kendi ürün veya hizmetinin “marka değerini” hızlıca yükseltmezler miydi? Yani marka olmak için sadece paranın varlığı tek başına yetmiyor. Markaya yatırım yapılmazsa tabii ki sonuç almak zorlaşır ancak dünya markalarının reklam ve tanıtım bütçelerine sahip olamadığımız için marka olamıyor muyuz? Olabiliriz!



Markayı marka yapan esas güçle tanışın: Tüketici

markayi-marka-yapan-guc

Evet, markayı güçlü kılan şey tüketicinin kendisidir. Bu durumda öncelikle kazanmamız gereken şey para değil tüketicidir. Bu konuda anlaştığımıza göre önce marka ve markalaşmanın tanımını yapalım, aralarındaki farkı çıkartalım. Sonrasında “markalaşmak” neden bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmış, nasıl ve neden doğmuş kısaca ona bakalım.



Marka nedir?

Bir ürün veya hizmet özelliklerinin, tüketici zihnindeki yeridir. Markalama için ihtiyacımız olan, odaklanmamız gereken şeyi bulmuş olduk: temiz bir zihin. Brain (Beyin) ile Brand (Marka) kelimelerinin birbirlerine çok benzemesi tesadüf olamayacak kadar tesadüf.



Markalama nedir?

Tüketicinin düşünce eğilimlerine yön verme stratejisidir. Bu da tüketici zihnine girebilmek için izlenen iletişim programlarıyla mümkün olabilir ki bu stratejilere aşağılarda değiniyoruz.

Bu iki kavrama farklı bir açıdan bakıp daha yalın bir tanımlama getirelim.

Marka: Sizsiniz.

Markalama: kişiliğiniz, saç renginiz, boyunuz, eğitim durumunuz, ilgi alanlarınız, konuşma tarzınız, yürüyüşünüz, gezdiğiniz yerler ve insanlar yani sizi tarif etmeye yarayan, sizi siz yapan özellikleriniz.

Marka oluştururken; markanızda olmasını istediğiniz özellikleri eklediğinizde, insanların zihnine girip istediğiniz gibi bir “marka algısı” hazırlamış olursunuz.

Bu şekilde bakınca bir sihir veya illüzyonmuş gibi görünüyor, ancak tam olarak ikisi de değil. “Öyle imiş” gibi yaparak bir yanılsama oluşturabilirsiniz belki ancak marka değeri için çok daha fazlasına ihtiyaç vardır. Vaatlerinizi net olarak vermeli ve eksiksiz karşılamalısınız. Tüketici zihnindeki kısa süreli ziyareti uzatmak ve sabitlemek için markalaşmada öncelikle “dürüstlük” esası unutulmamalıdır. Yine de bir sihir arıyorsanız, ihtiyacınız olan şey taze bir fikir olabilir.